Her ebeveynin çocuk yetiştirme tarzı çok farklı, bu konuda eleştiri yapmaktan, yargılamaktan hep kaçındım. Bana yanlış gelen başkasına doğru gelebilir. Son bir senedir Zeynep’le cep telefonu krizi yaşıyoruz. Cep telefonu için küçüksün dediğimde cevap hep aynı ”ama Elif’le aynı yaştayız 1. sınıfı bitirdiğinde annesiyle babası karne hediyesi olarak O’na cep telefonu aldılar! ” Ortada bir gerçek var ki arkadaşının anne ve babasıyla aynı fikri paylaşmıyoruz :) Bazen eğitimcilerle bile bu konuda anlaşamıyorum. Zeynep 3 yaşında anaokuluna başladı. Bir süre sonra cuma günleri elinde ev ödeviyle gelmeye başladı, ödev konusu 1’den 10′ a kadar sayılarla ilgiliydi, kelimenin tek anlamıyla şok oldum. Rehber öğretmeniyle görüşmeye gittim, aldığım cevap ”onları yavaş yavaş ilköğretime hazırlıyoruz, lütfen siz de evde destekleyin!” Bunu bir eğitimci söylüyorsa saygı duymak gerekir, vardır bir bildiği herhalde; ama ben kibarca evde kesinlikle desteklemeyeceğimi, 3 yaşında ki kızımı arkadaş edinmesi, onlarla paylaşmayı öğrenmesi ve en önemlisi kendi yaşıtlarıyla oyun oynaması için gönderdiğimi belirttim. Şu anda 2. sınıfta ve sadece hafta sonları ödev veren, onları hala oyun çocuğu olarak gören bir okulda okuyor. Kimilerine göre bu da yanlış gelse de benim doğrum bu. Her şeyi zamanında yaşaması gerekiyor. Nereden çıktı şimdi bunlar derseniz Suri’nin manikürlü fotoğrafını görünce yazmak istedim. Oje sürmeyi-makyaj yapmayı Zeynep’te çok istiyor. Çok ta katı ve baskıcı bir anne olmak istemiyorum ayda yılda bir kere oje ve ruj sürmesine izin veriyorum. Bilmiyorum belki ben yanlışım; ama inandığım doğrularla götürüyorum anneliği şimdilik :)
Her ne kadar özenli manikürü, topuklu ayakkabılarıyla görsekte sonuçta o da hala bir çocuk :)